T.C.

Yargıtay

11.Hukuk Dairesi

Esas No:2014/11583

Karar No:2014/18928

3.Tarihi:03.12.2014

BANKADAN KAPATILMASI TALEP EDİLEN VADESİZ HESABIN KAPATILMAYARAK BİLDİRİM VE HESAP İŞLETİM ÜCRETİ ALINMASI

Özet:

Davacı, davalı banka nezdindeki vadesiz hesabından 04/12/2011 tarihinden 07/11/2012 tarihine kadar “hesap özeti ücreti” ve “hesap işletim ücreti” tahsil edildiğini, bu kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek, 341,29 TL’nin istirdadı isteminde bulunmuş, mahkemece bu talebin reddine karar verilmiş ise de; itibar edilen bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2/10. maddesi uyarınca; davacının çekle işleyen vadesiz mevduat hesabının kapatılmasını yazılı olarak talep etmesi, vadesiz hesabın kapatılması için yeterli olup; iade edilmemiş çeklerin bulunması çekle işleyen vadesiz hesabın kapatılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu durum karşısında; davacının, davalıdan hesabın kapatılmasını ilk talep ettiği tarih olan 03/09/2012 tarihinden itibaren bankanın hesabı kapatmayarak, “hesap özeti ücreti” ve “hesap işletim ücreti” adı altında yaptığı kesinti haksız olup, mahkemece, davacının bankadan ilk talep tarihi ile bu davada iade talebine konu ettiği 07/12/2012 tarihleri arasındaki haksız kesinti tutarının belirlenerek davacıya iadesine karar verilmesi gerekir

İnsanların iletişim, bilgi alışverişi gibi çeşitli amaçlar ile kullandığı teknolojinin ve bilginin kötü amaçla kullanılmaması, insanlara zarar vermemesi amacı ile bilişim hukuku ortaya çıkmıştır.

Özellikle internet kullanımının son dönemde yaygınlaşması, bilişim hukukunun çok daha fazla önem kazanmasını beraberinde getirmiştir. Sosyal yaşamda da kullanılmaya başlanan internetin kötüye kullanımını önlemek amacıyla ortaya çıkan bilişim hukuku yaptırımı olan hukuk dallarındandır. Bilişim suçları Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Böylece zarar vermek amacını güden girişimler hukuki ve dolayısıyla cezai bir yaptırım ile karşılaşır.

Bilişim suçlarının neleri kapsadığına dair rapor Birleşmiş Milletler Komisyonu ve Avrupa Birliği tarafından hazırlanmıştır. Bu raporda hangi suçların bilişim kategorisinde değerlendirileceği ana hatları ile belirlenmiştir. Herhangi bir bilgisayar sistemine yahut bu sistemlerin servislerine izinsiz ve yetkisiz erişmeye çalışma girişimi ve erişme söz konusu rapora göre bilişim suçudur. Bu sistemleri dinlemeye yönelik girişim de bilişim suçu kapsamındadır. Bilgisayar aracılığı ile yapılan her türlü dolandırıcılık da yine bilişim suçu kapsamında değerlendirilir. Sahtecilik yapmak ile herhangi bir bilgisayar yazılımının izinsiz kullanılması da bilişim suçudur ve bu kapsamda işleme alınır. Bunların yanı sıra hakaret ya da pornografi içeren yayınlar ile kanunlara aykırı olan yayınlar da yine bilişim suçu kapsamındadır.

Suçu ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümü ceza hukuku olarak adlandırılır. Bu hukuk dalı genel ceza hukukuyla özel ceza hukuku şeklinde iki ana bölüme ayrılır. Hukuk platformlarında bu iki dal; ceza genel ve ceza özel şeklinde ifade edilir. Bu hukukun en temel görevi toplumsal barışı sağlamaktır.

Suç kavramının maddi ve manevi unsurları ile tanımı genel ceza hukuku kapsamındadır. Ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran hususlar, cezayı azaltan ya da ortadan kaldıran hususlar gibi tüm suçları kapsamına alan ilkeler ve teoriler, bu hukuk dalına hakim olan genel ilkeler olmaktadır.

Ülkede geçerli olan tüm kanunlara göre suç olarak kabul edilen faaliyetlerin neler olduğu, bu eylemlerin kapsamı, sınırları, birbirlerinden hangi yönleri ile ayrıldıkları, suçlar için öngörülen cezalar gibi konular özel ceza hukukunun konusudur. Bu hukuk dalı genel anlamda değerlendirildiğinde ceza yargılaması usulünü kapsar ancak dar anlamda değerlendirildiğinde ceza yargılaması, bu hukuk dalının dışında kalmaktadır.

Ceza hukukunun işlevi iki temel madde ile açıklanabilir. Bunlar;

1-      Suçun işlenmesi durumunda cezalandırma, bir başka deyişle cezalandırma işlevi,

2-      Cezalandırma işlevi esnasında toplumu koruma işlevidir.

Türk ceza Kanunu’na göre ceza kanunlarının amaçları şunlardır.

  • Kişi hak ve özgürlüklerini korumak.
  • Kamu düzenini ve güvenliğini korumak.
  • Hukuk devletini korumak.
  • Kamu sağlığını ve çevreyi korumak.
  • Toplum barışını korumak.
  • Suç işlenmesini önlemek.

Kamu hukuku, tüm hukuki ilişkilerde kuralların tümünü asit-üst ilişkisi çerçevesinde düzenlemektedir. Ceza hukuku da bir kamu hukuku dalı olduğu için ast-üst ilişkisi ceza hukukunda da karşımıza çıkar. Dolayısıyla işlenen suç durumunda esas olan fail ve mağdur arasındaki çıkar ilişkisinin denkleştirilmesinden ziyade fail ile devlet arasında, devletin cezalandırma yetkisini kullanmaktır.

Rekabet hukuku, 4054 sayılı kanuna göre şirketler arasındaki rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı nitelikte olabilecek davranışların denetlenmesi ve yasaklanması suretiyle mal ve hizmet piyasalarında rekabetin korunmasını amaçlayan hukuk dalıdır.

H Avukatlık olarak rekabet hukuku bilgisi ve tecrübemizi diğer alanlardaki deneyimlerimiz ile birleştirerek müvekkillerimize özel çözümler sunuyoruz. Avukatlarımızla müvekkillerimize rekabet hukuku ile ilişkili Rekabet Kurulu nezdinde rutin hizmetler ve Rekabet Kurumu tarafından başlatılan ön inceleme ve incelemelerde hukuki destek ve görüşler sağlıyoruz.

İş yaşamında işçi-işveren arasında doğabilecek ihtilaflar oluşmadan önleyici hukuk çerçevesinde şirketlerin özellikle İnsan Kaynakları ve Personel bölümlerine verilebilecek eğitimler, uyulması gereken işe alım ve işten çıkarma prosedürleri, çalışma süresi boyunca çalışanların doldurması gereken evrak ve belgelerin eksiksiz dosyalanması için bilgilendirmeler, bu alandaki danışmanlığımızın önemli bir unsurunu oluşturmaktadır.

Davaya dönüşen ihtilaflarda işveren vekili olarak İş Kanunu, benzer davalarda verilen kararlar, olaya özgü tüm hususlar, işten çıkarma sonrasında şirket tarafından dikkat edilmesi gereken hususlar, işten çıkarma kararlarının güçlü gerekçe ve deliller ile desteklenmesi yoluyla hukuki hizmet sunmaktayız.

Ticari ve finansal kurumlar olan bankaların işlevlerini düzenleyen hukuk dalı bankacılık hukuku olarak adlandırılır. Bankaların kuruluşunu, örgüt yapılanmasını, faaliyete geçmesini ve faaliyet konularını, denetlenmesini, sona ermesini düzenler. Banka hukukunun faaliyet alanları arasında en mühim ve aynı zamanda en kapsamlı olanı bankacılık işlemleridir. Bankacılık işlemleri bankaların sosyal yaşamda üstlendikleri işlevlerin yerine getirilmesini sağlar. Bu yüzden bankacılık hukuku içerisinde bankacılık işlemleri büyük önem taşır. Çünkü bu işlemler bankaların ülkelerin ekonomisi açısından önemini ortaya koyar. Tüm işlemler ve bankaların tüm işlevleri düşünüldüğünde bankacılığın bir sektör olarak ülkede faaliyet gösterdiği kabul edilir. Dolayısıyla bankacılık hukukunun temel kapsam alanı bankacılık sektörüdür.

Hem bankacılık alanında hem de finans alanında sıklıkla rastlanılan davalara şu örnekler verilebilir;
İpotek ve teminatlı işlemlerden doğan davalar,
Kredi sözleşmelerinden doğan davalar,
Leasing ve faktöring sözleşmelerinden doğan davalar,
İpotek ve teminatlarının düzenlenmesi Finansal kiralama ve faktoring işlemleri,
Kredi sözleşmelerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi,
Bankalar Birliği ve Bankacılık Denetleme Kurulu ve TMSF ile ilgili hukuksal işlemler,
Sermaye piyasası uygulamaları,
Şirket finansmanı denetimi.

Hş Hukuk Bürosu olarak tarafımızca, yerli ve yabancı müvekkillerimize taraf oldukları ticari sözleşmelerin hazırlanma, müzakere ve sonuçlandırılmasına ilişkin tüm süreçlerde danışmanlık hizmeti sunulmaktadır. Büromuz tarafından, sektörün gösterdiği özellikler, teknik ve ticari hususlar, uygulanacak hukuk ve ilgili tüm mevzuat birlikte değerlendirilerek müvekkillerimizin menfaatleri en üst düzeyde korunmaktadır.

Ayrıca, büromuz tarafından müvekkillerimize, yerli ve yabancı sermayeli şirketlerin kuruluşu, şube açılışı, şirket genel kurul ve yönetim kurullarının yapılması, birleşme, devralma, bölünme, hisse devir süreçlerinin yürütülmesi, şirket toplulukları, sorumluluk hukuku, şirket yeniden yapılandırmaları, sermaye artırımı ve azaltımı, mevzuata uyumluluk başta olmak üzere şirket faaliyetleri, kurumsal işlemleri ile özel düzenlemelerden ve yasalardan kaynaklı her konuda danışmanlık hizmeti verilmekle birlikte bu ve benzer işlemlerden kaynaklı tüm hukuki ihtilaflarda da hukuki destek sağlanmaktadır.

Aynı zamanda Büromuzca, müvekkillerin taraf oldukları ve yargıya intikal eden her türlü ihtilaflarda, müvekkillerimiz özellikle şirketler hukuku, kambiyo hukuku, ticari işletme hukuku, haksız rekabet, deniz ve taşıma hukuku başta olmak üzere Şirketler ve Ticaret Hukukundan kaynaklı ihtilaflarda alanında uzman avukatları vasıtasıyla temsil edilmektedir.

Üretim ve ulaşım teknolojisindeki hızlı gelişim ulusal rekabeti uluslararası boyuta taşımıştır. Kaliteli üretimin yaygınlaşması benzerlerinden farklılaşarak karlılığını arttırmak isteyen şirketleri markalaşmaya, reklama ve AR-GE konularında yatırıma yöneltmiştir.

Sıkı rekabet ortamında markaya, reklama ve yeni buluşlara yapılan yatırımların karşılığının hedeflenen boyutta alınması ulusal ve yabancı firmaların kendilerine ait ayırt edici karakteristik ürünlerinin, hizmetlerinin ve teknoloji transferlerinin ulusal ve uluslararası alanda hukuken korunmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda markaların, fikri ve sınai ürünlerin haklarının korunması işletmeler açısından zorunluluk oluşturmaktadır.

Müvekkillerimize fikri mülkiyet hukukunun tüm alanlarında hizmet vermekteyiz. Yeni bir buluşu süreli olarak koruma altına alan patent ve faydalı model başvuruları, bir işletmenin kendine özgü markasının 3.şahıslarca taklit edilmesi durumunda izlenecek hukuki yöntemler bu alandaki çalışmalarımızı oluşturmaktadır.

Daha ayrıntılı olarak müvekkillere sunduğumuz hizmetler arasında; davaların açılması, izlenmesi ve takibi, fikri mülkiyet tescil işlemlerinin yapılması, yapılan itirazlara cevap verilmesi, fikri mülkiyetle ilgili sözleşmelerin düzenlenmesi, müvekkillerimizin ürünlerini taklit ederek haksız kazanç sağlayanlara karşı hukuki işlemlerin başlatılması sayılabilir. Ayrıca fikri mülkiyet haklarına dair bizden hizmet isteyen müvekkillerimizin mevcut durumlarının saptanması çalışmaları, önleyici hukuk çerçevesinde 3. şahısların fikri mülkiyet haklarına müdahale edilmemesi için görüş verilmesi, mevcut kanuna uyumluluk çalışmaları verdiğimiz hizmetler arasındadır.
Fikri mülkiyet alanının özelliği ilgili sektör hakkında bilgi sahibi olunması gerekliliğidir. Uzman avukatlarımız sektöre özel fikri mülkiyet uygulamalarına hakim olarak izlenecek yöntemleri ve hukuki işlemlerin planlamasını yaparlar.

Open chat
Nasıl yardımcı olabiliriz ?
Merhaba,

Nasıl yardımcı olabiliriz ?